Duyu Organları Yapısı ve Görevleri
22 Temmuz 2024

Duyu Organları Yapısı ve Görevleri

Duyu Organları

Duyu organları, dışarıdan gelen uyarıları reseptörler yardımıyla alan ve vücuda ileten organlardır. Çevredeki değişimlere karşı duyu organları aracılığıyla alınan uyarılar sayesinde vücudun sistemleri kendini ayarlar ve yanıt verir. Duyu organlarında bulunan duyu reseptörleri üç ana grupta toplanır. Gözlerde bulunan ve ışığa karşı duyarlı olanlar fotoreseptörler, kimyasal uyaranlara duyarlı olan ve burun ile dilde bulunan kemoreseptörler, titreşim, ısı ve dokunmaya karşı duyarlı olan ve deri ile kulakta bulunanlar ise mekanoreseptörler olarak tanımlanır. İnsanlarda beş tür duyu organı bulunur.

Burun ve Koku Alma Duyusu

Burun, yutağa arkadan bağlı olan ve koku alma işlevini gerçekleştiren bir organdır. Burun yapısının iç yüzeyinde mukus salgısı salgılayan bezler bulunur. Burun boşluklarının üstünde "sarı bölge" adı verilen alanda koku alma reseptörleri yer alır. Bu reseptörlerin her biri sinir hücresidir. Reseptörlerin aksonları kalbur kemiğinden geçer, koku soğancığına girerek burada bulunan duyu sinirleriyle sinaps yapar. Mukus içinde eriyen maddeler koku reseptörlerini uyarabilir. Koku verici kimyasallar reseptör moleküllerle reaksiyona girerek hücre zarının geçirgenliğini değiştirir ve impuls başlatır. Bu impulslar beynin ilgili bölgelerine ulaştırılarak değerlendirilir. Ancak koku alma duyusu çabuk yorulduğu için belirli bir süre sonra hissedilmemeye başlar; sadece farklı bir koku hissedilebilir.

Deri ve Dokunma Duyusu

Deri, dokunma, ısı, basınç ve ağrı gibi mekanik duyuları algılayan reseptörlere sahiptir. Mekanik duyular arasında en önemlisi Pacini cisimciği, yani basınç duyusudur. Bu reseptörler cilt altına ve iç organların duvarlarına yerleşir ve çevredeki basınç değişimlerini algılar. Ruffini ve Meissner cisimcikleri ise dokunma duyusunu alır. Dudaklar ve parmak uçlarında yoğun olarak bulunurlar. Dermis tabakasındaki Ruffini cisimcikleri sıcaklık duyusunu alır ve kısa sürede yorulurlar. Ciltteki kıl kökü reseptörleri de dokunma reseptörleridir. En az özelleşmiş reseptörler ise serbest sinir uçlarıdır. Deri, dokunma duyusunun yanı sıra vücudun bütünlüğünü korumada, mikroorganizmaların içeri girişini engellemede, bazı canlılarda su kaybını önlemede, ter bezleri aracılığıyla boşaltıma yardımcı olmada ve vücut ısısının korunmasında da önemli rol oynar. Bu nedenle derinin temiz tutulması ve herhangi bir yaralanma durumunda tedavi edilmesi önemlidir.

Dil ve Tat Alma Duyusu

Dil, konuşma, yiyeceklerin ağızda çevrilmesi ve yutulması ile besinlerin tadının alınmasını sağlayan bir organdır. Üzeri epitel dokuyla örtülüdür ve "papilla" adı verilen yapıların içinde tat alma tomurcukları bulunur. Bunlar iğliksi, çanaksı ve mantarsı şekillerde olabilir. Ekşi, tatlı, acı gibi lezzetler dilin belirli bölgelerinde bulunan tat tomurcukları ile alınır. Dilde arka kısım acı, arka kenarlar ekşi, uç kısmı tatlıyı ve orta kenarlar tuzluyu hisseder. Besinlerin kokusu, tadı, ısısı ve rengi, lezzet adı verilen duyuyu oluşturur.

Göz ve Görme Duyusu

İnsan gözü, belirli aralıktaki dalga boyuna sahip ışıkla uyarılarak görmeyi gerçekleştirir. Gözde görmeyi sağlayan ve koruyucu görev üstlenen yapılar bulunur. Bunlar kaşlar, kirpikler, göz kapakları, göz yaşı bezi ve göz yuvarlağını göz çukuruna bağlayan kaslardır. Görme işlevi, gözdeki mercek, reseptörler ve duyu sinirleri tarafından gerçekleştirilir. Üç tabakadan oluşan göz küresinde dıştan içe doğru sert tabaka, damar tabaka ve ağ tabaka bulunur. Görme, cisimden gelen ışınların saydam tabakada kırılmasından sonra, göz bebeğinden geçerek merceğe ulaşması ile başlar. Burada bir kez daha kırılan ışınlar, ardından camsı cismi geçerek retinada ters görüntü oluşturur. Koni ve çomak reseptörlerini uyaran ışınlar, görme sinirlerinde impuls başlatarak, duyu sinirleriyle beynin görme merkezine iletilir. Burada cisim değerlendirilir ve görülür.

Kulak ve Duyma Duyusu

İşitme ve denge organı olan kulak, dış, orta ve iç kulak olarak değerlendirilir. Kulakta duyma işlevi, bu bölümler arasında ses dalgalarının iletimi ve beyne ilgili merkeze gönderilmesiyle gerçekleşir. Dış kulak, ses dalgalarını toplar ve orta kulağa iletir. Orta kulakta ses dalgaları mekanik titreşimlere dönüştürülür ve iç kulağa iletilir. İç kulakta bulunan salyangoz (koklea) bu titreşimleri sinir impulslarına çevirir ve işitme siniri aracılığıyla beyindeki işitme merkezine iletir.

Sonuç

Duyu organları, yaşamımızı sürdürebilmemiz ve çevremizle uyum içinde olabilmemiz için büyük önem taşır. Her bir duyu organı, vücudun dış dünyadan gelen uyarıları algılamasını ve bu uyarılara uygun yanıtlar vermesini sağlar. Bu nedenle duyu organlarımızın sağlığını korumak, düzenli kontrollerini yaptırmak ve gerekli durumlarda tedaviye başvurmak büyük önem taşır.

Sizden Gelen Sorular / Yorumlar

İlk soruyu siz sormak istermisiniz?

Soru Sor / Yorum Yap

şifre

Çok Okunanlar

Haber Bülteni