Organ bağışı, ölümünüzden sonra organlarınızın başka bir insan için kullanılmasına izin vermenizdir. Bu, görmeyen bir insanın görmesini veya hayatını diyaliz cihazına bağlı olarak sürdüren bir böbrek hastasının hayata dönmesini sağlar. Bir kişi, herhangi bir nedenle yaşamsal işlevlerini tam anlamıyla yitirdiğinde, buna "beyin ölümü" denir. Bu durumda kişi kendiliğinden soluk alıp veremez ve beyin işlevi geri dönülmez biçimde yitirilmiştir. Tıp, bu durumu "ölüm durumu" olarak kabul eder. Beyin ölümü kararını, ancak dört kişiden oluşan uzman doktorlar verir. Kişi hayatta iken, kendi iradesi ile tıben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermelidir. Herkes organ bağışında bulunmalı ve yakınlarını buna ikna etmelidir. Bağışlanmış bir organ, başarılı bir nakilden sonra, hastalara gerçek bir yaşam armağanı olur. Bir hayat kurtarmak çok güzel bir örnektir.

Sağlıklı her organ bağışlanabilir. Ülkemizde kalp, akciğer, böbrek, karaciğer ve pankreas gibi organlar; kalp kapağı, gözün kornea tabakası, kas ve kemik iliği gibi dokular başarıyla nakledilir. Bir kişi organlarını bağışlayarak birçok insana yaşama şansı verir.

Organ bağışı, Sağlık Müdürlükleri, hastaneler, Emniyet Müdürlükleri, organ nakli yapan merkezler ve organ nakli ile ilgilenen vakıf ve dernek kuruluşlarına yapılabilir. Organ bağışı yapanların, bu durumu ailelerine de bildirmeleri gerekir. Bu, ileride çıkabilecek problemleri önlemek açısından yararlıdır. Organ bağışında bulunan kişilerin organ bağış kartı olması gerekmektedir. Bu kartı daima yanında taşımak, organ bağışı işleminin karışıklık ve gecikme olmaksızın yerine getirilmesini sağlar. Hastaların ölüm hali gerçekleştiğinde, doktorlar hastanın ölüm tarihini, saatini ve ölüm halinin nasıl olduğunu gösteren ve imzaları olan bir tutanak düzenler. Organ ve dokunun alındığı belgeyi sağlık kurumuna vermek zorundadır. Bu tutanaklar sağlık kurumunda on yıl saklanır.

Organların alınma işlemi, üniversite ve organ nakli merkezlerinde gerçekleştirilir. Organ bağışında bulunduğunuz takdirde, organ bekleyen hastalara yaşama şansı verebilmeniz için bağış belgenizi kimlik gibi yanınızdan ayırmamanız gerekir. Organ alımı, ameliyathane koşullarında uzman bir doktor ekibi tarafından gerçekleştirilir. İlgili organlar, alıcıya nakledilene kadar saklanır. Organ alındıktan sonra, kadavranın yani insan cesedinin bakımı uygun ve saygın olarak yapılır. Organ ve doku nakli için uygun tıbbi koşullar gereklidir. Bu koşullar gerçekleşmeden organlar nakledilemez; dolayısıyla alınmaz. Kalbi durmuş kadavraların organları, kalp durduktan sonra çok kısa bir süre içinde çıkarılmış ya da özel tıbbi önlemler alınmış olmazsa organlar kullanılmaz hale gelir. Bu durum hastanede yatan hastalar için bile zorluk yaratmakta olup; hastane dışındaki benzer durumlar, organın pratik olarak alınmasını imkânsız hale getirmektedir. Organ alma sırasında tüm uygun koşullar sağlanır. Organın alınmasına karar verildiğinde, bedene saygılı olmak gerekir. Saygı prensibi ile, donörün ilgili organları, vücuda mümkün olduğunca hiçbir zarar verilmeden alınır. Organ hastaları için yapılacak organlar, hastalar için hayatta kalmanın tek yolu organ naklidir.

18 veya üstü yaşta olmak gerekiyor. Akıl dengesi yerinde olan herkes organ bağışı yapabilir. Organ nakli kuruluşlarına başvurup organlarını bağışlayacağına dair belgeyi iki tanık önünde doldurması gerekiyor ve sonra organ bağış belgesi alabiliyor. Vefat etmiş hastaların akrabalarının izni ile organları alınır. Organ bağışı için sanıldığı gibi uzun bir işlem yoktur. Organ bağış senedi imzalandıktan sonra organ bağış belgesi doldurulur ve bağış yapan kişiye verilir.

Organ bağışı konusunda toplumsal bilinç oluşturmak çok önemlidir. Bu, kamuoyunun bilgilendirilmesi ve teşvik edilmesi ile mümkündür. Sağlık Bakanlığı ve sivil toplum kuruluşları tarafından düzenlenen kampanyalar, toplumun organ bağışı konusunda daha duyarlı olmasını sağlar. Unutulmamalıdır ki, her bağış yeni bir hayat demektir.